28 Ocak 2012 Cumartesi

Öyle anlar vardır ki aslında hiç var olmayan.Akılla delillik arasındaki o ince çizgiden atlarken dönüp arkana baktığında yaşadığın acıların yavaşça uzaklaştığını  gördüğünde o kadar da kötü değilmiş buralar diye ilerlemeye başlarsın.Yüreğini sıkıştıran o elden uzaklaştıkça özgürleştiğini hissedersin.Artık midenden gözlerine ilerleyen acılar yoktur , artık ıslak değildir gözlerin o yüzden buğulu gördüğün herşey netleştikçe sürekli gülmek istersin.Kahkahaların çınlarken boş kalplerde ,görmezden geldiğin bütün gerçeklerle göz göze gelmeyi başarırsın.Bir savaşın ortasında bulduğunda kendini ,koşarak yatağının içine kıvrılmazsın artık.Dikilirisin düşmanın önüne göğsünü açarsın cesurca kuşlar havalanır göğe ,vurulursun tek bir acı hissetmeden. Cümleler harfsiz kalır ,geceler  yıldızsız artık anlamsızdır tüm isimler.
Bir çocuk gibi koşarken düş bahçelerinde 'ağlama artık çocuk 'diye haykıran tüm o seslere kulaklarını tıkamışken ,yüreğin çarparken  delice ,ağzında hapsettiğin o ismi bir daha hiç anmayacaksındır.Delilik umursamamaktır biraz da.

Kafanda dönüp duran 'nedenler' tüm o 'nasıllar' anlam veremediğin tüm o cümleleri kafatasının içinden avuç avuç çıkarıp atarken karanlık sulara, buz gibi yüzüne çarpan tuzlu suların kokusunu içine  çekersin ,için buz kesilir .Burun deliklerin açılır sonuna kadar ve onun kokusunu bırakırsın yavaşça sokaklara.Sokaklar uzar gider ayaklarının altında , kokusuyla beraber yabancılaşır ,gecenin karanlığında kaybolur gider son hatırası da..

Hafifler yaşamak ,eğilmiş gölgene baktığında gülümsediğini görürsün .Ne kadar zaman önceydi sahi en son gülümsediğin ? Tanıdık bir çocuk gülümser hatıralarında o anda ,gülmek bir tek çocukken kolaydı  değil mi?

Kolay olmasaydı gitmeler ,gitmeseydi kimsecikler,acımasaydı tüm kalpler ve ölmeseydi aşklar..

Olmuyor ki ..





27 Ocak 2012 Cuma

Zaman ,seri katil gibi katlediyor  ömrü
Dursun istediğim anlarım var oysa
Ömür , penceremden geçerken usulca
Ölmesini istemediğim düşlerim var avuçlarımda

Kovalar kuşlar kara bulutları
Umudum açarken  kollarını nice yarınlara
Kırılır aynalarım her dönüp bakışımda
Bilirim dönüşler öldürür tüm düşleri


Kemiklerime işlemiş  oysa aşk
Damarlarımda demleniyor usul usul
Aklım kayboldukça şarap kokulu sokaklarda
Zamanın avuçlarından damlıyor bir ömür








15 Ocak 2012 Pazar

Bir uçurumdan atlıyor sana dair tüm anılarım .Yakalamak istiyorum son anıyı ama  zamana yetişemiyor kollarım.Halbuki ne çok istemiştim gün ışığının gözlerimde kırılmasını oysa fısıltılara teslim oluyorum çoğu geceler.Geçerken günler bir bir çoğalıyor cümleler ,susmak gerekiyor böyle zamalarda.Fırtınalar temizlerken dünyayı savruluyorum geçmişine.Gitmiyor şeytanların omuzlarımdan.Taşımayı istedim inan  cehennemini sırtımda öyle istedim ki meleklerin gözlerinden kaçtım.Hiçe saydım cenneti sırf avuçlarına sığınabilmek için.Yetmedi ,eksikti zaman...
Hayattan çaldıklarım gözlerimden geçerken, cümleler duvarlarda kırılıyordu.Gözlerini yakaladıkça anılarımda ,sımsıkı kapatıyordum gözlerimi, gözlerini hapsediyordum içime.
Yanıyor dünyam ,dünya içimde kül oluyor  karanlık bir boşluk bırakıyor yokluğun ama mecburum..
Soru işaretlerine kurban ediyorum kendimi.Sanrılar,yararken vücudumu sancıyor zaman.Hiç istemediğim kadar istemiştim oysa olmadı ,eksikti cümleler yetmedi dünyaya.
Sokaklarda sürüklüyorum gölgemi suçlu tüm bu gölgeler sanki.Hiç bırakmıyorlar peşimizi.İkimiz için dönerken dünya aramıza sızıyor karanlıklar ,esir düşüyoruz gölgelere yazık...
Bitmeyen bir savaş var dünyamda.Nereye koşsam yaralayan düşmanlarım var .Sancılara teslim oluyor yüreğim,açık yaralarıma  doluşuyor mikroplu yalnızlıklar.Çürütüyor zamanı .Yavaş yavaş ölüyorum.Yalnızlık ilerliyor iç organlarımda yüreğim çaresiz.Ölüm kokulu günlere teslimiyetim çaresizliğimden.
Zaman ilerliyor damarlarımda .Kesip çıkarmak istiyorum tüm zamanı içimden .Kan kırmızı bir şaraba dönüşüyor sanki zaman.İçiyorum doya doya anlıyorum ki  zaman sensin artık bitmelisin ..

7 Ocak 2012 Cumartesi

Yalnızlıklarımızla çoğalıyoruz sanki.Aklımdan geçen tüm kelimeler sonunda yalnızlığa varıyor.Eriyip gidiyor tüm umutlar.Tüm cümleler yıkılıyor  üstüme, viran bir şehir bırakıyor ardımda.Acılar yakıyor yüreğimi ,gözyaşlarımda yüzdürüyorum hatıralarımdaki yüzleri.Hiç bilmediğim bir dünya dönüyor gerçek yüzünü açığa çıkarıyor yavaşça.Gece doğuyor ,güneş düşüyor ,kıyamet kopuyor.Aşktan kalanlar gökyüzüne karışıyor,yağmur olup yağıyor avuçlarıma .Islanıyor söylenmemiş tüm cümleler,kasırgalar kopuyor, yitip gidiyor tüm anlamlar.Tenimi yakıyor soğuk,kemiklerime işliyor ıssız sokaklar.Dokunmak istiyorum sadece bir ruha.Bir ruha sahip olmak istiyorum .Gece yarısı nöbetlerinde düşlerime sığınıyorum.Düşlerim saklayamıyor ,sarıp sarmalayamıyor açık yaralarımı.Ölmek gibi bir acı,can çekişen bir aşk avuçlarımda ,ölüm gibi bir acı ,ölmek kadar bir aşk ...Saklayamıyor düşlerim hiçbirini.Sanki tüm dünya içimde ,yer yok tek bir nefese .Boğuluyorum soluksuz bedenimde.

Yerle bir olmuş masallardan kurtulup yeniden başlayacak içimdeki kahraman.'Yola koyulacak çıkmaz sokaklara doğru .Kaybolacak korkularında'' diyor içimdeki cümleler.Hiç ait olmadığım bir dünya var yüreğimde.Susuyorum kaderime.Susuyorum aşkıma.Yağmurlar yağıyor kurak yüreklere çatlaklardan sızıyor hayatlar.Susuyorum tek bir ana.Susuyorum sadece gece kadar sessizce..

Acı, yangınlarda kavuruyor tüm hatıraları.Hatıralar kaçışırken sağa sola  sadece seyrediyorum herbirinin tek tek yanarak yok oluşlarını.Geriye kalan kulaklarımdaki çığlıkları oluyor.İçimde yenemediğim bir düşman var her gece sinsice yakalayıp öldürmeye çalışıyor.Açtığı yararlar  oluk oluk kanarken alışıyorum sanki  benden geriye kalanlara ..
En  iyi gözyaşı temizliyor sanki acıdan kalan kan izlerini..

1 Ocak 2012 Pazar

Yüzler vardı her biri diğerinden farklıydı
Her biri ayrı kokardı sanki
Güneş doğunca aynı olan hayatlara sahiplerdi
Yüzler vardı aşk nedir bilmeyen

Atmayan yüreklere sahiplerdi
Olmayan ruhlarına inanırlardı
Zaman geçerdi içlerinden
Saydam ve soğuklardı

Acı çekerlerdi için için
Ölümü yok sayıp
Avuçlarının içine alırlardı dünyayı
Bilmezlerdi yaşamayı

Gece olunca görünmez olurlardı
Karanlık yutardı tüm iyi niyetleri
Kimsesiz ve zorbaca sahip olurlardı
Gece örterdi usulca tüm günahlarını

Vedalara alışkın ve umursamaz
Soğuk avuçlarından kayıp giderken
Can çekişirsin son kez görebilmek için
İçindeki boşluk büyür yer seni diri diri


Sabah uyandığında gördüğün o yüze
Şükrederken sessizce
Kollarından düşersin sonsuz acılarına
Yüzler var aslında hep aynı boşlukta dolaşan

Gitmiyor yanıbaşımdaki yalnızlığın